Kul Hakkı: Mahşere Kadar Peşini Bırakmaz

Selamun aleykum

Kul hakkı; sadece bir terim değil, içinde hem gözyaşı hem de adalet taşıyan ağır bir yüktür.

İslam’da kul hakkı, Allah’ın affetmediği haklardan biridir.

Çünkü bu, bir insanın başka bir insana yaptığı haksızlıktır.

Ve Allah, kendi hakkını affeder; ama kul hakkını, hak sahibi helal etmedikçe affetmez.

Bu yüzden kul hakkı; titrenilmesi, korkulması ve asla hafife alınmaması gereken en derin yaralardan biridir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurur:“Kimin üzerinde kardeşinin ırzı, malı veya herhangi bir hakkı varsa, altın ve gümüşün bulunmadığı kıyamet günü gelmeden önce helalleşsin.”
(Buhârî, Mezâlim 10)

Kul hakkı;

bir yetimin başını okşamadan, onun lokmasına göz dikmektir…

Bir işçiye terini kurutmadan hakkını vermemektir…

Birinin arkasından konuşurken, onun şerefine zehir serpmektir…

Bir annenin duasını almadan, gözyaşına sebep olmaktır…

Bir insanın kalbini kırarken, “zaten affeder” diye umursamamaktır…

Kul hakkı, sadece birine tokat atmak değildir.
Bazen bir susuşla, bazen bir bakışla, bazen bir sözü söylememekle, bazen de bir tebessümü esirgemekle olur.

Öyle bir haktır ki; namazla ödenmez,  oruçla silinmez,  hacla temizlenmez.

O hakkı, sadece o kul helal ederse kurtulursun.

Bu, bize şunu öğretir:

İnsanların hakkı, mahşer günü boynumuza ip gibi dolanacak.

Öyle ki, bir yetimin gözyaşı bizim sevap dağlarımızı eritebilir.

Bir mazlumun ahı, bizim gece boyu ettiğimiz duaları geri çevirebilir.

Bir gün bu dünya bitecek. Toprak, her şeyi örtecek ama hakkı örtemeyecek.

O yüzden yaşarken helalleşmek en büyük kazançtır.

Eğer birinin hakkına girdiysen: Gururunu bir kenara bırak.

Özür dile. Hakkını helal et ya da helallik iste.

Çünkü belki de o kulun bir damla gözyaşı,

senin yıllarca biriktirdiğin iyiliklerini silip süpürecek.

İşte bu yüzden kul hakkı,

Allah’ın bile affetmeyeceğini söylediği hak

ve kulun kuldan razı olmadan kapanmayacak bir defterdir.

Selam ve  dua ile

  • Related Posts

    “Ve yeşfi sudûre kavmin mu’minîn…”(et-Tevbe, 14) ayeti

    Read more

    “Haydi felaha!”

    Read more

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir