Hira Mağarası’nda Peygamberimiz yalnız başına tefekkür ederken birden Cebrâil (a.s.) geliyor.
O ana kadar hiç vahiy almamış, böyle bir tecrübesi olmamış. Cebrâil ona:
“Oku!” der.
Peygamberimiz de şaşkınlıkla: “Ben okuma bilmem.” diye cevap veriyor.
Bu diyalog birkaç kez tekrarlandıktan sonra Cebrâil, Alak Suresi’nin ilk ayetlerini okuyor.
İşte o ilk cümleler: “Yaratan Rabbinin adıyla oku.
O, insanı alak’tan yarattı.
Oku! Rabbin en büyük kerem sahibidir.
O, kalemle yazmayı öğretti.
İnsana bilmediğini öğretti.”
Bu olay, Peygamberliğin başlangıcı, yani vahyin kapısının açıldığı ilk andır.
Bu yüzden Müslümanlar için “Oku!” emri sadece bir kelime değil; vahyin başladığı, insanlık için yeni bir çağın açıldığı bir mesajdır.
Biliyorsun, Alak Suresi’nin ilk ayeti “Oku!” diye başlıyor. Aslında bu çok güçlü bir mesaj.
Allah bize şöyle diyor: “Hayatın boyunca merak et, öğren, düşün. Kendini geliştirmekten vazgeçme.”
Bu, sadece kitap okumak değil; kendini okumak, hayatı okumak, insanları anlamaya çalışmak… Yani bilinçli bir insan ol.
Sonra hemen arkasından insanın nasıl yaratıldığı hatırlatılıyor. “Basit bir şeyden yaratıldın” diyor adeta. Bununla da Allah bize şunu hatırlatıyor gibi: “Kendini büyük görme, kibirlenme. Nereden geldiğini unutma.”
Düşünsene, insan bazen güç kazanınca, para bulunca, bir mevki edinince değişiyor ya…
Sure tam da buna dikkat çekiyor.
Sonraki ayetlerde Allah’ın insana kalemle yazmayı öğrettiği geçiyor.
Bu da şöyle bir anlam taşıyor:“Öğrendiklerin sana tesadüfen verilmedi. Her bilgi, her yetenek bir nimettir.”
Yani aslında okumak da yazmak da sıradan değil; bize özel olarak verilmiş yetenekler.
Sonrasında bir insan tipinden bahsediyor:
Doğruyu, iyiliği, ibadeti engelleyen biri. Böyle insanlar hâlâ var; başkasının yolunu kesen, kötülüğü teşvik eden, iyiliği istemeyen…
Bu ayetler bize şöyle bir uyarı gibi: “Kötülüğü engelleyen değil, iyiliği engelleyen olmaktan sakın.”
Ve surenin son mesajı bence çok sade ama çok dokunaklı: “Secde et ve Rabbine yaklaş.”
Sanki Allah şöyle söylüyor: “Ne olursa olsun bana dön, yaklaş, bağını koparma. Huzuru bende bulacaksın.”
Bu ayet, insanın ruhunu rahatlatan bir çağrı gibi…
Düşündüğünde, insan bazen yoruluyor, üzülüyor, yanlış yapıyor, karışıyor…
Ama sonunda bir yön var: Allah’a yakınlaşmak.
Selam ve dua ile