Düşünsenize, kalbinizde bir insan için kötü bir duygu var.
Bu duygu, öfke gibi kısa süreli değil; yıllarca sessizce duruyor, sizi içeriden kemiriyor.
İşte buna kin denir.
Bir insan neden başka bir insana kin güder?
Hangi yara bu duyguyu içimize yerleştirir?
Bazen insanın ekmeğine el uzanır…
Bazen malına, yuvasına, huzuruna…
Bazen hileyle, dedikoduyla, iftirayla insanın hayatına fitne sokulur.
Hatta bazen en ağır sınav, insanın kendi evlatlarıyla imtihan edilmesidir.
Yalanlar, iftiralar, insanı derinden yaralayan davranışlar…
Bunlar kin duygusunu doğurabilir.
Fakat farkında olmadan bu duyguyu beslemek, aslında kendi gönlünüze zarar verir.
Çünkü kalpte kin olduğu sürece huzur olmaz, gönül daralır, ruh ağırlaşır.
Kin, nefret gibi değildir.
Nefret bir durumdan, bir olaydan doğabilir; ama kin doğrudan bir kişiye yönelir ve genellikle uzun süre saklanır.
Kalbin içinde gizlice büyüyen bu his, çoğu zaman insanın davranışlarına da yansır.
İslam, bu konuda çok net bir yol gösterir. Kur’ân’da buyrulur:
“Kötülüğü en güzel olanla sav.” (Fussilet 34)
Kin tutmak, kalbi ağırlaştırır, affetmek ise hafifletir.
Affetmek, sadece karşıdakine değil, kendi gönlünüze yapılan bir iyiliktir.
Çünkü gönül hafif olduğunda insan huzur bulur.
Yani, kin ve öfke yerine sabır ve güzel davranış seçilmelidir.
Affetmek, kin tutmamak, gönlü hafifletir.
Kin ise yük olur; taşıyan kişi hem huzurunu kaybeder hem de ruhunu yorar.
Hayat boyunca hepimiz inciniriz, kırılırız, haksızlığa uğrarız.
Ama kalpte kin tutmak yerine affetmek, insanı hem ruhen hem de kalben özgür kılar.
Çünkü affetmek, sadece karşı tarafa değil, kendi gönlünüze yapılan bir iyiliktir.
Sonuç olarak: Kin, insanın kalbine yakışmayan bir duygudur.
Hayatta herkes kırılır, incinir, haksızlığa uğrar.
Ama kin tutmak yerine sabır ve affetmek, kalbi temiz ve hafif tutar.
Her gönül, merhamet ve sevgiyle beslenmeli; nefret ve kin ise uzak durmalı.
Unutulmamalıdır: Kin, insanın ruhunu zehirler, affetmek ise onu özgürleştirir.
Affeden kişi güçlüdür; çünkü kalbindeki yükten kurtulmuştur.
Kin tutan kişi ise kendini esir eder.
Hayat kısa, kalp ise kıymetlidir.
Kalbi temiz ve hafif tutmak, ruhu huzurla doldurur.
Ona yer vermemek, kalbi temiz tutmak, ruhu hafifletir.
Herkesin hepimizin kalbinde sabır, merhamet ve sevgi yeşermeli; kin ve nefret ise yok olmalı.
Selam ve dua ile