Bir düşünceye gönülden bağlanmak, güvenle doğru kabul etmek, içten inanmak…

İşte iman budur.

Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hadisinde belirttiği gibi iman; “Allah’tan başka ilah olmadığına,

Muhammed’in Allah’ın kulu ve resulü olduğuna, Allah’ın meleklerine, kitaplarına,

peygamberlerine, ahiret gününe, kadere (hayır ve şerrin yaratıcısının Allah olduğuna)

inanmaktır.” (Sahih-i Buhari, İman)

Din, imanla başlar. Bütün peygamberler, tebliğlerine Allah’ın varlığına ve birliğine iman daveti ile başlamışlardır.

Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Mekke dönemindeki tebliğinin özünü de tevhit ve inanç esasları oluşturmuştur.

Kur’an-ı Kerim’in en temel konusu da imandır.

Dinî terim olarak iman, Yüce Allah’ın (c.c.) peygamberleri aracılığıyla gönderdiği ilkeleri tereddütsüz kabul etmek ve onların doğruluğunu onaylamaktır.

İman sadece kalpte taşınan bir duygu değil, insana sorumluluk yükleyen bir bağdır.

Allah’a inanan bir kimse, ibadetlerini bilinçle yerine getirmeye, ahlakını güzelleştirmeye gayret eder.

İnanç, insanın ruhunu ayakta tutan en güçlü dayanaklardan biridir.

İlk insandan bu yana, iman gücünün insan hayatındaki önemi bilinmektedir.

İnanmak, psikolojik bir sığınaktır; insanı huzura, güvene kavuşturur.

Yaşadığı olayları kendisinden daha yüce bir kudrete havale eden insan, böylece içsel bir rahatlık bulur.

Tevhid İnancı

İslam inancının temeli tevhide dayanır.

Tevhid, Allah’ın (c.c.) tek olduğuna; eşi, benzeri ve ortağının olmadığına inanmaktır.

Kur’an-ı Kerim’in İhlâs suresinde bu hakikat şöyle vurgulanır:

“De ki: O Allah birdir. Allah samettir (Her şey O’na muhtaçtır, O hiçbir şeye muhtaç değildir). O doğurmamış ve doğmamıştır. O’nun hiçbir dengi yoktur.”

Tevhid inancı, Müslüman’ın hayatına yön verir, kalbini güçlendirir.

Çünkü iman eden bilir ki bütün kainatı yaratan, yöneten ve her şeyi kudretiyle kuşatan yalnızca Allah’tır.

İnançlara Saygı

İslam, sadece kendi inanç değerlerimize değil, diğer inançlara da saygılı olmayı emreder.

Kur’an’da Yüce Allah şöyle buyurur: “Allah’tan başka yalvardıklarına sövmeyin; sonra onlar da bilgisizce Allah’a söverler.” (En’âm, 108)

Bu ayet, inançlara saygının bir ilahi emir olduğunu göstermektedir.

Müslüman, kendi dinini koruduğu gibi, başkalarının kutsallarına da saygı gösterir.

Çünkü inanç, insanın kalbinde en hassas noktadı

İman, insana verilmiş en büyük nimettir.

İnsanı hayata bağlayan, zorluklar karşısında güçlü kılan, kalbe huzur ve güven veren en değerli hazinedir.

İman eden insan bilir ki dünya geçici, ahiret ise ebedidir. Bu bilinçle yaşar, ibadetine sarılır, ahlakını güzelleştirir.

Kur’an-ı Kerim’de buyurulduğu gibi: “Eğer inanıyorsanız, üstün olan sizsiniz.” (Âl-i İmran, 139)

İman, insana üstünlük kazandırır; çünkü inanan kalp, Allah’a dayanır ve hiçbir fırtına onu yıkamaz.

Selam ve dua ile