Selamün aleyküm
İbadetlerde aşırıya kaçmak, yani “gulûv” dediğimiz hâl.
Hani bazen olur ya, bir şeye başlarız, öyle bir sarılırız ki, neredeyse kendimizi unuturuz.
İşte bu durum ibadetlerde de olabiliyor.
Niyet güzel, istek samimi ama… bazen dozunu kaçırınca sonu pek hayırlı olmuyor.
Allah Kolaylık İstiyor, Zorluk Değil
Öncelikle şunu unutmamak lazım: Allah bizden zor bir din istemedi. Hatta Bakara Suresi’nde çok net söylüyor:“Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez.”(Bakara, 2/185)
Yani din, bizi yormak için değil, yolumuzu aydınlatmak ve içimizi ferahlatmak için var.
Ama bazen heyecanla, ya da fazla hassasiyetle ölçüyü kaçırabiliyoruz.
Peygamberimiz (sav) Bunu Uyardı Bak, bu mesele yeni değil.
Sahabe döneminde bile bazıları şöyle demeye başlamış:“Ben geceleri hiç uyumayacağım, hep ibadet edeceğim.”“Ben sürekli oruç tutacağım.” “Ben evlenmeyeceğim, sadece ibadetle meşgul olacağım.”
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bunu duyunca onları hemen uyardı. Dedi ki“Ben oruç da tutarım, ara sıra tutmam da. Gece namazı da kılarım, uyurum da. Evlenirim de. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, o benden değildir.” (Buhârî, Nikâh, 1)
Yani demek istiyor ki: “Benim yolum orta yol. Aşırıya kaçmayın. İbadet önemli ama hayat da var. Dengeyi kurun.”
Az ama Devamlı Olan Makbul
Bazen insanlar bir şeye başlıyor, ilk başta coşkulu… mesela her gece saatlerce namaz kılıyor, ya da hiç durmadan Kur’an okuyor.
Ama sonra bir bakıyorsun birkaç hafta geçince bırakıyor her şeyi.
Çünkü insan yorulur, bıkar, tükenir.
Peygamberimiz ne buyuruyor biliyor musun?“Amellerin Allah’a en sevimli olanı, az da olsa devamlı olanıdır.”(Buhârî, Rikak, 18)
Yani önemli olan istikrar. Her gün az da olsa Kur’an okusan, küçük bir sadaka versen, nafile bir namaz kılsan ama bunu ömür boyu sürdürsen…
İşte Allah’a en sevimli kul böyle biri olur.
Denge Kaybolursa Ne Olur?
Şöyle düşün: bir araba çok hızlı giderse ne olur? Direksiyon hâkimiyeti zorlaşır, kaza riski artar.
İşte ibadette de ölçüsüzlük, bizi yoldan çıkarabilir.
İnsanı kendinden uzaklaştırır.
Zamanla bıkkınlık getirir.
Başkalarını küçümsemeye başlarsın.
“Ben çok ibadet ediyorum, onlar az…” gibi düşünceler gelir. Bu da gurur getirir.
En kötüsü de, sünnetten uzaklaştırır. Çünkü Peygamberimizin yolu denge yoludur.
Kur’an’da çok dikkat çekici bir uyarı var: “Dininizde aşırılığa gitmeyin.”(Nisâ, 4/171)
Yani bu sadece Yahudiler veya Hristiyanlar için değil, hepimiz için geçerli.
Dinde aşırıya kaçmak, seni hakikatten uzaklaştırır. O yüzden ölçülü olmak çok önemli.
Peki Ne Yapmalıyiz?
Şunu unutmayalim
İbadet bir yarış değil.
Herkesin kapasitesi farklıdır.
önemlisi sürekliliktir.
Allah kullarının zorlanmasını değil, sevgiyle, şevkle ibadet etmesini ister.
Yavaş ama sağlam adımlarla ilerlemek daha güzeldir.
Tıpkı yokuş çıkan bir yolcu gibi: acele etmez, ama sonunda hedefine ulaşır.
İbadetlerimizi bir yük gibi değil, bir huzur vesilesi olarak görelim.
Günde bir sayfa Kur’an, iki rekât nafile namaz, bir içten dua…
Bunlar küçük gibi görünür ama kalpten gelirse, Allah katında çok değerli oldugunu ümid ederiz
Ve hep şu duayı hatırlayalim:“Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi saptırma. Bize katından rahmet ver. Sen, çok bağışlayıcısın.” (Âl-i İmrân, 3/8)
Rabbim bu mübarek günde gönlümüze huzur, evimize bereket, kalbimize iman ve dilimize dua versin.
Cumamız mübarek, dualarımız kabul olsun.
Güzel haberlerin, hayırlı başlangıçların vesilesi olsun inşallah. 🌸
Selam ve dua ile…