Kur’ân Şifâdır, Derman Allah’tandır
Kur’ân-ı Kerîm, hem bedenimize hem de ruhumuza şifâdır. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:“Şifâ iki şeydedir: Biri balda, diğeri Kur’ân’dadır.” (İbn Mâce)
Özellikle Fâtiha Sûresi, hem fiziksel hastalıklara hem de ruhsal sıkıntılara karşı şifâ niyetine okunmuştur.
Eskiden insanlar birini yılan ısırdığında da, aklını yitiren birine de Fâtiha okur, Allah’tan şifâ dilerdi.
Ama şunu hiç unutmamak gerekir: Asıl şifâ veren yalnızca Allah’tır.
O’nun güzel isimlerinden biri de **“eş-Şâfi”**dir.
Yani şifâ veren demektir. Bal da, Kur’ân da, ilaç da sadece birer araçtır.
Şifânın kaynağı Allah’tır.
Bu yüzden hastalandığımızda hem tedavi oluruz, hem de dua ederiz.
Çünkü dermanı veren, yaraları saran Yüce Rabbimiz’dir.
Şifâ Güzel Bir İsimdir
Şifâ, hem anlamı güzel hem de gönle ferahlık veren bir kelimedir.
İnsanlara isim olarak da verilir, hastanelere, eczanelere ya da sağlıkla ilgili yerlerin adına da konur.
Çünkü “şifâ” demek, iyileşmek, dertlere devâ bulmak demektir.
Kur’ân-ı Kerîm’de de altı farklı yerde “şifâ” kelimesi geçiyor.
Bu ayetler, bizlerin günlük hayatta okuduğu ezkâr (zikir) kitaplarında “şifâ ayetleri” olarak yer alır.
İnsanlar hastalandığında bu ayetleri okuyarak Allah’tan şifâ isterler.
Bu ayetler peş peşe okunduğunda, hem bedenî hastalıklara hem de kalpteki sıkıntılara iyi geldiği söylenmiştir. Elbette en güzel şifâyı veren yine Allah’tır.
Biz ayetleri okuruz, dualar ederiz ama biliriz ki gerçek şifâ, Allah’ın “eş-Şâfi” ismiyle gelir.
Okunuşu: “…Ve yeşfi sudûre kavmin mu’minîn.”
Anlamı: “Allah, mümin bir topluluğun kalplerine şifa versin/gönüllerini ferahlatsın!” (et-Tevbe, 14)
Okunuşu: “…Ve şifâun limâ fîs sudûr…”
Anlamı: “…Gönüllerdeki dertlere şifâdır…” (Yûnus, 57)
Okunuşu: “…Yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs…”
Anlamı: “…Onların (arıların) karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır…” (en-Nahl, 69)
Okunuşu: “Ve nunezzilu minel kur’âni mâ huve şifâun ve rahmetun lil mu’minîn…”
Anlamı: “Biz, Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için şifâ ve rahmettir…” (el-İsrâ, 82)
Okunuşu: “Ve izâ maridtu fe huve yeşfîn.”
Anlamı: “Hastalandığım zaman bana şifâ veren O’dur.” (eş-Şuarâ, 80)
Okunuşu: “…Kul huve lillezîne âmenû huden ve şifâ’…”
Anlamı: “…De ki: O, (Kur’ân) inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifâdır…” (Fussılet, 44)