Bugünün insanı ne istiyor, biliyor musunuz?
Her şeyi. Hem de hemen.🤔
Yetinmeyi, sabretmeyi, şükretmeyi neredeyse unuttuk.
Televizyonu açıyorsun… Ekran bağırıyor: “Bunu al, şunu da al, trend bu, onsuz olmaz…”
Sosyal medyada akıp giden aynı ses: “Gezi, tatil, alışveriş… 12 taksit, fırsatlar, kampanyalar…”
Dünya el birliğiyle kulağımıza fısıldıyor:“Daha fazlasını hak ediyorsun.”
Eee? Sonra?
Sonrası malum: Borç defterleri kabarır, evde sesler yükselir, kapılar çarpar, aileler dağılır.
Çocuklar da “anne-baba neden gergin?” diye duvara bakar.
Gerilmiş yüzler…
Dağılan yuvalar, sessiz kavgalara tanık olan duvarlar…
Ve büyürken yanında kimseyi bulamayan çocuklar…
Bir programda gördüm; insanların kredi borçlarını kapatıyorlar.
“Yardım” diyorlar adına… Ama oraya gelenlerden biri şöyle dedi:
“Beş yüz çift çizmem var ama borç içindeyim.” diyor yüzsüz bir de 😑
Beş yüz çift!🤯👢👢
Ne yapıyorsun? Dört mevsim değil, dört yüz mevsim mi yaşıyorsun?
Gezegen gezegen çizme mi değiştiriyorsun?
İnsaf!
Sonra da borçtan şikâyet…
O an kalbimden bir ağırlık geçti.
Pes doğrusu. Bu mu ihtiyaç? Bu mu dert?
Kredi kartını verirken kimse “Bunu ödeyeceksin ama…” diye uyarmıyor.
Ama biz de maşallah, harcadığımız parayı savunurken sanki Nobel alıyoruz.
Ar? Yok
‘Ayağını yorganına göre uzat’ sözü bugün artık tarihe mi karıştı?”
Hani o eskiden vardı ya…İşte ondan eser kalmamış.
Ve biz, harcamalarımızı bile utanmadan savunur olduk.
Halbuki insanda bir şey vardı eskiden: Ar.duygusu
İhtiyaçsa al, eyvallah.
Evet, ihtiyaç varsa alınır.
Ama ihtiyaç, “gösteriş” kılığına girince, orası artık yanlışın başladığı yerdir.
Bizi yoran, borca batıran, içimizi ağırlaştıran ne biliyor musun?
Yetinmemek.
Ama “gösterişi” ihtiyaç diye pazarlayana da, buna kanan bizlere de bir durup bakmak lazım.
Sırf başkası ne der diye alınan eşyaların altında eziliyoruz artık.
Sorun ne biliyor musun? Yetinmeyi unuttuk.
Sürekli yukarı bakan boynumuz tutuldu ama aklımız tutulmadı bir türlü.
Bir de aşağı baksak? Bizden daha az imkânı olanlara…
Belki şükretmenin ne demek olduğunu hatırlarız.
Çünkü şükreden insan, aldıklarıyla değil, sahip olduklarının kıymetiyle huzur bulur.
O, dünyaya yaslanmaz.
Rabbine güvenir.
Selam ve dua ile