Îbrahim Suresi 25. Ayet (meal): Tu’tî ukulehâ kulle hînin bi izni rabbihâ, ve yadrıbullâhul emsâle lin nâsi leallehum yetezekkerûn(yetezekkerûne).
İbrahim Suresi 25. Ayet (meal):“Bu ağaç, Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir.”
Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtühü 🌿
Kur’ân’da verilen bu misal, insanın imanını ve hayatla kurduğu bağı derin bir şekilde anlatır.
Gösterişten uzak ama kökleri sağlam bir ağacı düşünmemizi ister.
Dışarıdan bakıldığında belki dikkat çekmez; ne görkemi vardır ne de herkesin hemen fark edeceği bir ihtişamı…
Ama toprağın altında kökleri güçlüdür, yerinden kolay kolay sökülemez.
İmanlı insan da böyledir.
Büyük sözler söylemeyebilir, kendini anlatma ihtiyacı hissetmeyebilir.
Ancak dürüsttür, sözünde durur, kalp kırmamaya gayret eder.
İşte bu hâl, ağacın görünmeyen ama en hayati kısmı olan kökleri gibidir.
Asıl güç oradadır.
Zamanla bu kökler meyve vermeye başlar.
Bazen söylenen küçük ama doğru bir söz, bir insanın hayatına yön verir.
Bazen gösterilen bir sabır, karşıdaki kişinin içini ferahlatır
Bazen bir çocuğun ya da bir gencin zihninde silinmeyecek güzel bir iz bırakılır.
Bunların hiçbiri gürültülü değildir ama hepsi gerçektir; hepsi meyvedir.
Bu meyveler her zaman hemen ortaya çıkmaz.
Kimi zaman yıllar sonra, hiç beklenmeyen bir anda insan “İyi ki o gün öyle davranmışım” der.
Ayette özellikle vurgulanan “Rabbinin izniyle” ifadesi de burada anlam kazanır.
İnsan tohumu eker, niyet eder, elinden geleni yapar; fakat meyveyi olduran, bereketi veren Rabbimizdir.
Bu bilinç, insana hem sorumluluk hem de huzur verir: “Ben üzerime düşeni yapayım, gerisini Allah’a bırakayım.”
İman; güzel söz, doğru niyet ve temiz kalple kök salar.
Sabır, merhamet ve dürüstlükle dallanır.
İnsanlara fayda sağlamak, gönül almak, birine umut olmakla meyve verir.
Allah’ın bu misali vermesi boşuna değildir; insanın durup düşünmesi, kendini hatırlaması içindir.
Nasıl bir ağaçsın?
Etrafına gölge mi oluyorsun, yoksa yük mü? Fayda mı veriyorsun, yoksa sadece yer mi kaplıyorsun?
En güzel tarafı ise şudur: Herkesin büyük işler yapması gerekmez.
Bazen bir güzel söz, bazen sessiz bir iyilik, bazen de kimsenin görmediği bir sabır…
Bunların hepsi Allah katında kıymetlidir.
İman yaşandıkça güzelleşir; iyilik devam ettikçe değer kazanır.
Allah için yapılan hiçbir şey boşa gitmez.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in duası ile bitirelim:
“Rabbim! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru.” (Buhârî, Müslim)
Amin