İnsanın karşılaştığı her olay, dünyaya bakışına göre şekillenir.
Kimi insan en küçük bir sıkıntıda karamsarlığa kapılırken, kimi insan aynı olayı olgunlukla karşılar ve içindeki hayrı görmeye çalışır.
İşte “olayları iyiye yormak”, yani hüsn-ü zan, hayatı güzelleştiren ilahi bir bakış açısıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) müminleri bu güzel ahlaka yönlendirirken şöyle buyurmuştur:
“Zan’dan sakının. Çünkü zan sözün en yalancısıdır.”(Buhari, Müslim)
Bu hadis, kötü zan beslemenin kalbi kirlettiğini, gerçeği ters yüz ettiğini anlatır.
Ancak zan sadece olumsuz değildir; Peygamberimiz (s.a.v.) bizi iyi zan taşımaya teşvik etmiştir.
Çünkü olayları iyiye yormak, hem kalbi korur hem de toplumsal ilişkileri güzelleştirir.
Bir başka hadisinde şöyle buyurmuştur:“Mümin kardeşin hakkında hayırlı zanda bulun.”
(Taberi)
Bu öğüt sadece insanlar arasında değil, hayatın olaylarına karşı da hüsn-ü zan taşımayı öğretir.
Çünkü mümin bilir ki, her şey Allah’ın takdiriyle olur ve O’nun takdirinde mutlaka bir hikmet vardır.
Olayları İyiye Bakabilmek Neden Önemlidir?
Kalbi huzura kavuşturur.
Olayları kötüye yormak endişe ve kuruntuyu artırır; iyiye yormak ise kalbi sakinleştirir.
İlişkileri güzelleştirir.
İnsanlara güvenmek, onlara değer vermek hem sevgiyi artırır hem de kırgınlıkları azaltır.
Allah’a tevekkülü güçlendirir. Mümin bilir ki, görünüşte kötü gibi olan şeylerin içinde bile hayır olabilir:
“Olur ki hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlıdır.” (Bakara, 216)
Karamsarlığı engeller.Güzel düşünen güzel görür, güzel gören güzel yaşar.
Olayları İyiye Yormak Nasıl Bir Ahlaktır?
Olayları iyiye yormak, saf bir saflık değil; bilakis mümin ferasetiyle, kalbini kötülüğe açmamak, kötü niyet arayan nefsi dizginlemektir.
Müslümanın bakışı şudur: “Bir olay olduysa, bunda bir hikmet vardır.
Rabbim beni eğitiyor, beni koruyor veya bana daha iyisini hazırlıyor olabilir.”
Hüsn-ü zan, müminin gönül aynasıdır.
Bu aynayı karartan kötü zandır; parlatan ise güzel düşünce, sabır ve Allah’a güvenmektir.
Hayatı kolaylaştıran, insanı huzura erdiren bu güzel ahlâkı Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bize bir emanet olarak bırakmıştır.
Olayları iyiye yormak, imanın inceliğinden; güzel görüp güzel düşünmek ise kalbin nurundandır.
Selam ve dua ile
